Haber Anasayfa - Editör Girişi
En Çok Okunan Haberler(2012)
Turnuva Haberleri (Yenilendi) - (21.03.2013) 39065
İncesu'da seçim çalışmaları - (4.11.2013) 25677
Kızılören Futbol Turnuvası soan erdi - (6.05.2016) 18147
Seçim sonuçları ! - (30.03.2014) 16594
Canlı yayın başladı ! - (29.06.2013) 16152
2012 Yılında Askere Gidecekelerin Listesi - (7.02.2012) 15442
Uzungöl piknik şöleni yapıldı. - (9.07.2012) 15125
Üniversiteliler buluşması gerçekleştirildi - (2.02.2015) 14869
Kızılören'de korkunç cinayet - (13.10.2014) 14411
Kayseri Kızılörenliler Derneği'nden Yol Açıklaması - (28.11.2013) 14152

En Beğenilen Haberler(2012)
Dernek'ten Özhaseki'ye ziyaret - (25.04.2014) 9
Kayseri Kızılörenliler Derneği'nden Yol Açıklaması - (28.11.2013) 8
Dernek Yönetimi belli oldu - (25.06.2012) 8
Uzungöl piknik şöleni yapıldı. - (9.07.2012) 8
Kayseri Derneği Plaket Dağıttı - (18.07.2012) 8
Bir hemşerimiz daha profesör oldu - (29.11.2012) 8
Gölünbaşı'na sıcak asfalt yapıldı - (2.12.2012) 8
Aydın Uzun doçent oldu - (8.12.2012) 8
Yoğun kar yağışı devam ediyor (Güncellendi) - (9.01.2013) 8
Kızılörenli firma Flash Haber'de - (11.03.2013) 8
Yol tamamlanmak üzere - (1.11.2013) 8
Özhaseki Kızılören'de yol açılışı yaptı - (21.02.2014) 8
Bursların ilk taksidi ödendi - (4.11.2014) 8
İstanbul Kızılörenliler Derneği 2500 ağaç dikti - (2.12.2014) 8
Hüseyin Kulaç'tan örnek davranış - (13.02.2015) 8
Hain saldırıda bir hemşerimiz şehit oldu - (20.07.2015) 8
İki kişi sobadan zehirlendi - (20.02.2015) 8
Burs başvuruları başladı ! - (10.08.2015) 8
Salih Güdelek Milletvekili adayı oldu - (6.09.2015) 8
Erciyese kar yağdı - (26.10.2015) 8
Kızılören'de Soygun - (24.02.2016) 8
Kızılören Futbol Turnuvası soan erdi - (6.05.2016) 8

En çok okunan Haberler
2013 - 2012 - 2011 - 2010
2009 - 2008 - 2007 - 2006
2005 - 2004 - 2003 - 2002
:: Bir Kızılörenlinin ilginç kaçakçılık öyküsü
Kızılören ve kaçak kelimelerini birçok kez yan yana duymuştuk. Kızılörenli için kaçakçılık denilince akla öncelikle uzak doğudan getirilen elektronik eşyalar gelmektedir. Ancak haberimize konu olan kaçakçılığı Kızılörenli birisinden ilk kez duyacaksınız. "Hayvan Kaçakçılığı". Kayseri Vizyon adlı dergiye röportaj veren Kızılörenli Uğur ve Feyyaz Köklüdağ kardeşler çok ilginç itiraflarda bulundular.

Köklüdağ kardeşler önce bir fabrikada işçi olarak çalışmaktayken, işten ayrılıp ortaklarıyla Mersin'de kağıt üzerinde bir şirket kurdular. Daha sonra Hatay'da bir şube açtılar. Akabinde de Suriye'den kaçak hayvan getirmeye başladılar. Hayvanlara hormon enjekte ederek daha fazla yemelerini ve aşırı kilo almalarını sağladılar.

Uğur Köklüdağ, hayvanlara enjekte edilen hormonun hamile kadınlarda düşüklere ve yaşlı insanlarda ölümlere neden olduğunu öğrendiğini ve vicdan azabı duymaya başladı. Hatta kendi eşi bile bu etler yüzünden 4 kez düşük yaptı. Bunun üzerine Ankara'ya giderek ilgili devlet kuruluşlarına şikayetlerde bulundu. Bu şikayetler sonucunda firmaya 19 trilyon liralık ceza kesildi. Uğur Köklüdağ, çektiği vicdan azabı yüzünden bu olayı gün yüzüne çıkarttığını söyledi.

Köklüdağ, Kayseri'de birçok büyük firmanın da şu anda bu konuda sıkı gözetim altında olduğunu söyledi. Köklüdağ kardeşler tehditler aldıklarını ve devletin de kendilerini korumadığı için dışarıya çıkamadıklarını söylediler.
Ayrıca yapılan mahkeme sonucunda ilgili kişiler beraat etti.
(Haber: Ahmet Emekçi)

7.08.2008
Bu haber 38015 kez okundu.

Yorum Ekleme Alanı
İsminiz :

YORUMLAR (Bu habere 125 adet yorum yazıldı)
gecmıs olsun abı allah baska acılar tattırmasın bu arada amcan ıcınde basın sag olsun

ümıt nar-27.01.2010 

gecmıs olsun abı

ismailyagmurlu-29.09.2009 

gecmıs olsun kardes

alı yaren-28.09.2009 

gecmıs olsun arkadaslar ama cok omurlu bır hareket yaptınız tebrıkler

mustafaengizek-28.09.2009 

yaptıgınız ıs degılde yaptıgınız davranıs cok onurlu bunun ıcın sızı tebrık ederım

afyonkızılörel-27.02.2009 

gecmis olsun daha yenı okudum valla

murat-4.01.2009 

ya kardes bızler bole gorduk demedınız cıktınız herseyı anlattınız ama ınanıyorumkı dogru olanı yaptınız

bekır bozan ve kardesleri-2.12.2008 

yanındayız unutma bızım kardeslıgımız bır gunluk degıl

bozan-25.11.2008 

yanındayız feyyaz kardes

velı-27.10.2008 

gecmıs olsun valla yenı duydum akraba

muttalıp hoca-27.10.2008 

gecmıs olsun arkadas

alı-27.10.2008 

gecmıs olsun allah yardımcınız olsun

musa-27.10.2008 

SON YILLARIN EN BÜYÜK CANLI HAYVAN KAÇAKÇILIĞINI DEŞİFRE ORTAYA ÇIKARDI...

Deşifre, Pkk terör örgütü ve Hizbullah gözetiminde yapılan kaçak canlı hayvan ticaretinin peşine düştü ve ortaya inanılmaz bir skandal çıktı. İddiaya göre Suriye sınırındaki Hatay- Cilvegözü kırsal alanından Türkiye’ye binlerce kaçak canlı hayvan sokuldu...

Muhabir: Hayvanlarla sınırı nasıl geçiyorsunuz?
Uğur Köklüdağ: Hatay’ın belli noktaları var sınırda. Bu noktalardan karşı tarafa yürüyerek geçerdik.
Muhabir: Peki ikibin tane canlı hayvanı toplu halde mi sınırı geçirdiniz?
U.K.: Yok peyder pey. Mesela yetmiş adet, seksen adet, yüz adet olarak parça, parça geçirilirdi. On onbeş kişilik bu hizbullah ekibi hayvanların çevresini sarardı hayvanları işte ellerinde birer sopayla deh deh diyerek Türkiye tarafına geçirirlerdi.

Tüm bu iddiaların sahibi ise Türkiye’ye yıllarca kaçak hayvan ticareti yapan bir şebekenin iki üyesi ... Uğur ve Feyyaz Köklüdağ kardeşler... Onlar perde arkasındaki asıl büyük kaçakçılar tarafından kullanılmışlar... Ama Hizbullah ve Pkk gözetiminde yapılan bu büyük vurgun sonunda vicdanlarına dokunmuş ve pişman olmuşlar. İki kardeş şimdi devletin kapısını çalarak itirafçı oldu ve son yılların en büyük kaçakçılığını ortaya çıkardı...

Feyyaz Köklüdağ: Cepler falan almıyordu çuvallara dolduruyorduk parayı
. U.K.: Bu hormonlu etlerden masum insanlar yedi. Küçücük çocuklar bu hormonlu etler yüzünden öldü. Bakın bunu açık, açık söylüyorum, yani bu pişmanlığı herkesede söylüyorum herşey maalesef para değilmiş bunu anladım.

Muhabir: Peki niçin iftirafçı oldunuz.?
F.K.: Vicdan azabı çekiyorduk. Bize verdikleri silahı teslim ederken etkin pişmanlıktan yararlanmak istiyorum dedim.
Herşey muhasebecilik yapan Uğur Köklüdağ’ın 2002 yılında Kayserili büyük bir et kombinasında çalışmasıyla başlamış...
U.K.:Ben onların muhasebe müdürü olarak çalışmaya başladım 2002 yılından itibaren bunlarla içiçe çalışmaya başladık.
Uğur Köklüdağ’ın anlattığına göre, Kayseri’nin tanınan et tüccarlarından A.T’nin firmasında dönen kaçak canlı hayvan ve et ticareti adeta para basıyormuş...
Muhabir: Peki paralar nerden geliyordu biliyormusunuz?
U.K.: Paralar kaçak hayvanlardan ve kayıt dışı satışlardan geliyordu.
Adem isimli şahsın hesaplarında 12-13 trilyonluk kaçakçılıktan kazanılan paralar vardı.
Uğur Köklüdağ’a güvenmeye başlayan A.T., Köklüdağ’ı yaptığı canlı hayvan kaçakçılığına doğrudan ortak etmek istemiş... Kaçakçıklık işindeki ballı kazancı bilen ve kıt kanaat geçinen Köklüdağ da bu teklifi geri çevirmemiş...

U.K.: Bana söyledikleri şu idi; kardeşim sizin eşleriniz Hatay’lı, eşleriniz hataylı olduğu için sizle orda güzel bir iş yapabiliriz. Bizim Suriye’de gerekli adamlarımız var dediler. Zaten yani bir milyarı birarada görmeyen insanlarız. Biz de hiç düşünmeden bu işede girdik.

Suriye’de üçte bir fiyatına alınan hayvanlar Hama ve Humus şehirlerindeki ahırlarda toplanıyormuş. Ve buralarda kısa süreliğine besiye alınan hayvanlara daha fazla et tutması için kanserojen hormon enjekte ediliyormuş...

U.K: Türkiye’de kemiksiz et onbeş, onaltı Ytl’den satılırken uygun olarak. Suriye ülkesinde ve Arap ülkelerinde bu fiyat 5 milyon, 6 milyon. Beş yüz başlık, bin başlık devasa ahırlar vardır orada. Hayvanlar alındığı zaman ilk önce bu ahırlarda dinlendirilir daha sonra da hormonlanırdı.

Muhabir: Hepsi hormonlanıyor muydu?
U.K.: Hepsi hormonlanıyordu.
Eski hayvan kaçakçısı Uğur Köklüdağ, şok edici bir iddiada daha bulunuyor. Köklüdağ, doğu ve güneydoğu sınır bölgelerindeki hayvan kaçaçılığını Hizbullah ve terör örgütü Pkk’nın yönettiğini söylüyor...

Muhabir: Peki kaçak hayvan ticareti çok yaygın mı o bölgede?
U.K.: Maalesef ve maalesef yaygın. Bizim işte Hasan Nasrullahcı gruptan onbeş yirmi kişilik ekibimiz vardı.
Muhabir: Yardım mı ediyorlardı size?
U.K: Tabiki. Bakın ben size sadece şunu söyleyim bizi uzun menzilli silahlarla korurlardı.
Muhabir : Ticarete de ortaktılar o zaman?
U.K.: Tabii ki onlarla birlikte çalışıyorduk. Yoksa siz taa Kayseri’den gidip de Türkiye’nin en büyük hayvan kaçakçılığı işini organize edemezsiniz. Size açık açık şunu söyleyeyim doğuda Pkk ve Peşmerge olmayınca mal indiremezsiniz , İran üzerinden de Pejak olmayınca dağdan mal indiremezsiniz. Yalnız aşağılara doğru indiğiniz zaman yani Hatay ve Antep sınırına indiğiniz zaman oralarda Hizbullah yapar bu işi.

Hizbullah üyelerinin yardımıyla sürüler halinde sınırdan geçirilen hayvanlar, Türkiye tarafında kamyonlara yükleniyor daha sonra sahte küpe takılarak menşei veriliyormuş...

U.K.: On, onbeş kilometre Türkiye’nin içine girerler.
Muhabir: Hayvanlar sınırdan sürülerek mi geçiriliyor?
U.K: Tabii ki, zaten sınır bölgesinden çıktığı zaman Türkiye’deki çobandan farkları yoktur. Karbeyaz mevkii, hacı paşa yolu üzerinde tepeler var, o tepelere hayvanlar hemen yarım saat içinde getirilir, o tepelerin orda kamyonlara yüklenir gider.

Muhabir: Nereye?
U.K: Kayseriye. Daha sonra sahte küpeler hayvanların kulaklarına monte edilirdi.
Uğur Köklüdağ binlerce kaçak hayvanın yurt içi sevkiyatı için yapılan sahteciliği de itiraf ediyor...Kaçakçılık Şebekesi önce yurt içinde göstermelik olarak 20-30 adet hayvan satın alıyormuş. Bu hayvanlara İl tarım müdürlüğünden sevk raporu alınıyor ve hayvanların küpe numaraları bu belgelere işleniyormuş. Şebeke daha sonra resmi belgelerde tahrifat yaparak hayvan sayısısını katbe kat artırıyormuş...Ve bu belgelere kaçak hayvanlara verilen sahte küpe numaraları da ekleniyormuş. Böylece kaçak hayvanlar yurt içinde rahatça piyasaya sürülüyormuş...

U.K.: Hatay içinden 20-30 tane normal köylüden raporlarıyla birlikte hayvan alırdık
Muhabir : Göstermelik?
U.K.: Evet. Bu yirmi, otuz tane hayvan iki tane kamyona yükletilirdi götürülürdü Tarım İl Müdürlüğü’nden rapor alınırdı. Kaçak hayvanlar yüklendikten sonra sahte küpeler hayvanlara vurulurdu.

F.K.: İl Tarımdan alınan evrakların da renkli fotokopisini çektiriyorduk. Sonra daksille ufak bir oynama ile rakamları değiştiriyorduk.

Muhabir: Sanki hayvanlar, Hatay’dan Kayseri’ye gidiyormuş gibi evraklar düzenliyordunuz?
U.K.: Evet, aynen öyle...
Vicdanına yenik düşen Uğur köklüdağ’ın iddiaları ve itirafları tüyler ürpertiyor. Anlattığına göre hayvanlar hormonlandıktan sadece 15 gün sonra kesiliyormuş. Oysa ki hayvanlara hormon verilmesi kesinlikle yasak. Aksi taktirde verilen kanserojen hormon, tüketilen et yoluyla insana geçiyor ve hamilelikte düşük yapmaya bile neden oluyor. Ayrıca başta kanser olmak üzere, kısırlık, cinsel güç kaybı ve kalp hastalıklarına da yol açıyor.

U.K.:Bu hayvanlar hormon ilacı yapıldığı zaman onbeş gün içinde biz kesip bütün insanlara sattık. Yani bunu yaptırdım ben. Vicdan azabı içerimden çıkar mı? onu da hiç bilmiyorum. Çünkü bu hayvanlara hormonlar gözümüzün önünde yapıldı. Bu etler bütün insanlara satıldı Türkiye’de.

Eski hayvan kaçakçısı konuştukça skandalın boyutları bir bir gün yüzüne çıkıyor.. İddiasına göre tonlarca hormonlu et büyük metropollere gönderilerek piyasa sürülmüş... Hatta iddiasına göre bu etlerden Türkiye Büyük Millet Meclisi’ne bile gönderilmiş..

U.k.: Bu hayvanlar ortağımızın kombinasında kesildikten sonra Ankara, İstanbul ve Kayseri’deki büyük marketler, büyük et toptancıları, büyük sucuk firmalarına bu etler satıldı.

Muhabir: Hormonlu kaçak etler?
U.K: Evet.
Muhabir: Türkiye’de herkes yemiş olabilir mi peki bu etlerden?
U.K: Açıkcası herkes yemiş olabilir. Hatta et toptancımız diyordu ki, bu hafta bize kırk tane kesilmiş dana yapın diyordu. Meclise vereceğim güzel danalar olsun diyordu. Bizde özellikle yurt dışından getirdiğimiz hayvanlar hormonlu olduğu için bayağı kiloluydu meclise veriliyordu o etler.

Muhabir: Ankara’da et borsasında bir çok şirket var nerden biliyorsunuz bunun meclise gittiğini?

U.K: Ama bakın bu olayı şurdan biliyorum Ankara’daki büyük toptancılarının yüzde seksenine eti biz veriyorduk.

Muhabir: Ama sizin bu söylediklerinizden sonra milletvekilleri bakanlar ayağa kalkacak? Çok önemli bir iddia bu!
U.K: Zaten ben bu olayları 2007’nin sekizinci ayında devlet makamlarına bildirdim. Yani hiçbir devlet kurumu bana gelip de kardeşim sen madem vicdan azabına tutuldun bu etleri nereye verdiniz diye sormadılar. Yani siz de sağolun vesile oldunuz sizin vasıtanızla diyorum. İlk başta bu hayvanların etlerini bunların üzerine gitmeyenler yedi. Size açık, açık şunu söyleyeyim, belki hakkımda tutuklama çıkarabilirler soruşturma açabilirler ama ben yalan söylemiyorum. Bu hayvanlar meclise gitti.

Uğur Köklüdağ, eşinin dört kez üst üste düşük yapmasını da hormonlu etlere bağlamış. İşte bu vicdan azabıyla da A.T isimli asıl büyük patrona giderek artık kaçakçılık yapmak istemediğini söylemiş...

Muhabir: Peki kaçakçılık şebekesiyle bağlantınız neden koptu? Neden herşeyi bir bir itiraf ettiniz?

U.K.: Hatay’da otururken bir tane veteriner vardı eşimin akrabası. Bu veteriner ile konuşurken ben ona sordum. Kesinlikle bu ilaçtan uzak dur dedi. Orda bana bu ilacın çocuklara karşı zararını, yaşlı ölümlerine sebeb olduğunu falan hepsini söyledi. Ondan sonra eşim ile bende büyük bir yıkım oldu. Misafirler gittikten sonra eşim ağlamaya başladı. Eşim “ Allah bizi cezalandırıyor bak görüyor musun Uğur?” dedi. Çünkü benim eşim de dört tane düşük yaptı. Sonra benim Adem beye söylediğim şu oldu: Ben bu işi bırakıyorum.

Kaçak hayvanları hormonlayarak insan sağlığına büyük zarar verdiklerini kabul eden Uğur Köklüdağ’ın yaptığı vicdan muhasebesi göz yaşlarına yansıyor....

U.K: Siz bana şimdi vicdanınız rahatmı diye sorun. (Ağlıyor) Kesinlikle rahat değil yani bunu samimi olarak söylüyorum. Şu anda gayet rahatız devlete sığındık, herşeyi devlete bildirdik, sefalet hayatına geri döndük. Ama kaç tane ailenin canı yandı? Kaç tane yaşlının ölümüne sebebiyet verdim kaç tane beş aylık, altı aylık hamile kadının çocuğunun düşmesine sebebiyet verdim bunu bilmiyorum.(Ağlıyor)

Muhabir: Yaptıklarınıza çok pişmansınız herhalde?
U.K.: Ya pişmanlığı bırakın (ağlıyor) pişmanlığın ötesinde birşey. Bakın bunu ciddi olarak söylüyorum benim pişmanlık derecem, çok çok yüksek. Yani işin aslını isterseniz bizim bu yaptığımız işin dağdaki teröristten hiçbir kalır tarafı yok. Onlar yirmi yaşındaki çocukların ölümüne sebebiyet veriyorlar biz de daha doğmamış çocuğun kafasını aldık, öldürdük. Bu pişmanlığı herkese de söylüyorum herşey maalesef para değilmiş bunu anladım. Sizin aracılığınızla da söylemek istiyorum gerçekten çok büyük hata yaptım. Bu beni acayip şekilde huzursuz ediyor. Çoğu zaman hayatımda hiç olmayacak şeyler oluyor. Gece yarısı bağırarak yataktan uyanıyorum. (ağlıyor) Ben burda duygu sömürüsü falan asla yapmıyorum. İnsan kendi çocuğunun yüzüne bakamaz bunu biliyor musunuz Bahadır bey? Kendi çocuğumun yüzüne bakamıyorum. Kendi çocuğumun yüzüne ciddi söylüyorum bakamıyorum. Yani çocuğumu severken düşündüğüm zaman benim çocuğum şuanda hayatta ama kaçtane insanın çocuğunu acaba öldürdüm. Yani bizim yaptığımız iş, çocuk katilliği idi.

Köklüdağ kardeşlerin iddiaları bunlarla da sınırlı değil.. Feyyaz Köklüdağ, ortakları A.T. ile birlikte 23 adet Glock marka tabancayı Suriye sınırından gizlice geçirerek yurda soktuklarını itiraf ediyor...

F.K: Suriye’ye beraber gittik. Orda bunların adamlarından alındı silahlar. Arabanın çeşitli yerlerine sokarak getirdik.

Muhabir: Kaç adetti, ne markaydı?
F.K.: 23 adet Glock. Bir tanesini bana vermişlerdi. Ben de onu getirdim emniyete teslim ettim. Biz böyle bir ticaret yapıyoruz, bunu ihbar etmek istiyorum dedim. Ve etkin pişmanlıktan yararlanmak istiyorum diye söyledim.

Feyyaz ve Uğur Köklüdağ kardeşler, içine düştükleri pişmanlığın ardından, Kaçakçılığın tüm boyutunu hem emniyete hem de maliye müfettişlerine itiraf etmiş...

F.K.: Ya çok pişmanım şu an devlete bildirdim ben burdaki ifademden sonra mahkemede bile söyledim. O sahte küpelerin, 3 tane kulak numarası takma makinasını emniyete teslim ettik.

Muhabir: Suç aleti olarak?
U.K.: Tabi ki beşyüzelli tane de küpe teslim ettik
Muhabir: Peki sizin de ortak olduğunuz kaçak hayvan ticaretinde ne kadarlık hayvan girişi sağladınız yurtiçine?
U.K.: Biz sadece üç dört ay içinde binbeşyüz ikibin tane hayvan getirdik Türkiye’ye, düşünün yani. Diyeceksiniz ki niçin bunları devlete bildirdin bize bildiriyorsunuz diye sorabilirsiniz.
Muhabir: Evet bizimle konuşmak istediniz elinizdeki bütün evrakları devlete teslim ettiniz, neden?
U.K: Yani bakın artık bu kadar günah işledikten sonra bırakın aklanmayı, artık şey yapmak istiyorum, biraz günahımı hafifletmek istiyorum. Emin olun artık vicdanımı rahatlatmak istiyorum. İnsanları azda olsa bilinçlendirmek istiyorum. Aslını isterseniz benim de ceza almam gerekir. Herşeyi devlete bildiriyoruz herşeyiyle veriyoruz ama yine yok! Yine maalesef bu işi yapanlar hepimiz, ben de dahil olmak üzere rahat rahat dolaşıyorum.

Köklüdağ kardeşlerin şok iddiaları maliye bakanlığını ve Kayseri cumhuriyet savcılığını da harekete geçirdi... Maliye bakanlığı vergi denetmenlerinin A.T. isimli et tüccarının firmasına 20 trilyon liralık rekor ceza yazdığı bildirildi.

Ayrıca skandalın Deşifre Programında ekrana gelmesinin ardından yayınımızı ihbar kabul eden Hatay cumhuriyet Başsavcılığı da soruşturma başlattı ve soruşturma kapsamında 7’si kamu görevlisi olmak üzere toplam 24 kişi gözaltına alındı....

Şüphelilerin ev ve işyerinde yapılan aramalarda çok sayıda hayvan küpesi, küpe penseleri, hayvan pasaportları, menşei şehadetnameleri, 2 adet tabanca, hayvan kesimi ve nakline ilişkin birçok evrağa el konuldu.

Aralarında üst rütbeli subayların da bulunduğu bildirilen zanlılar hakkında; haksız kazanç elde etmek maksadıyla suç işlemek için örgüt kurmak, örgüt kapsamında kaçakçılık yapmak, kurulan örgüte üye olmak, resmi belgede sahtecilik yapmak, görevi kötüye kullanmak, rüşvet vermek ve almak suçlarından dava açıldı. Savcılık tarafından soruşturmanın halen derinlemesine sürdürüldüğü kaydedildi...

Peki kaçak olarak yurda sokulan hayvanlar hangi bulaşıcı hastalıkları Türkiye’ye taşıyor? Hormonlu etleri tüketenler sağlık açısından nasıl bir risk altında? Veteriner Gıda Hijyenistleri Derneği Başkanı Can Demir ve İstanbul Veteriner Hekimler odası başkanı Murat Arslan Deşifre’ye çarpıcı açıklamalarda bulundu.

Doç.Dr.Murat Arslan: Türkiye’de yaklaşık olarak yıllık tüketilen et miktarı birmilyon üçyüz ton civarında olduğu biliniyor. Resmi olarak tesbit edilen kesilen et miktarının da yaklaşık bunun yarısı olduğu aradaki farkında kaçak et olduğu, gerek Türkiye’de kesilen, gerekse yurt dışından getirilen miktar olduğu düşünülüyor.

Dr.Can Demir: Ne kadar kontrol tedbirleriyle üzerine gitseniz dahi bu talebi ve mali dengeleri tam anlamıyla oturtmadığınız müddetçe bu devam edecektir.

İstanbul Veteriner hekimleri odası başkanı Murat Arslan, kaçak olarak yurda sokulan hayvanların birçok bulaşıcı hastalığı Türkiye’ye taşıdığını söylüyor…

M.A.: Öncelikle veteriner hekim kontrolünden geçmediği için birçok bulaşıcı hastalığı ülkemize getiriyor. Nitekim son yıllarda sıkça duyduğumuz tüberküloz ve şap gibi hastalıkların yayılmasına neden oluyor. Daha önce önemli aşamalar katedilen bu hastalıklar yeniden ülkemizde yaygın birşekilde görülmeye başlandı.

Uzmanlar hormonlu etlerin başta kanser olmak üzere birçok ciddi sağlık sorununa neden olduğunu vurguluyor…
M.A.: Hormonun özellikle verdiği zarar örneğin kansrojen etkisi, cinsiyet üzerine yaptığı etkiler, üreme ile ilgili sorunlara yol açması, düşük yapma olasılığının bilimsel olarak ortaya konması, kanserojen etkiye neden olmasının yanı sıra bunların uzun süreli bilinçsiz kullanımının ki ülkemizde çok yaygın veteriner hekim dışında kullanımın etlerde kalıntı meydana getirdiği ve dolayısıyla bunları tüketen insanlarda zararlı sonuçlara yol açtığı biliniyor.

Deşifre ballı kazanç uğruna halk sağlığını tehlikeye atanların peşini bırakmayacak...
Kaynak;
http://www.desifrehaber.com/mansetGoster.aspx?_Id=12

REAL ÖZCAN-4.09.2008 

şimdi arkadaslar yorumların hepsını okudum kımı kacakcı demıs kımı hırsız demıs kımı baska sey demıs derler agzı olan konusurda yazarda ama ınsanı yargızız ınfaza yollamayın ben bunları tanıyom dogrudur kacakcılar bunuda cıkıp herkese bagırdılar bızım koyumuzun hepsı kacakcı kımı vergı kacırıyor kımı vıyagra kımı porno sıdı kımı sıgara kımı sahte parfum bu yazıların cıgunu yazanlar hep bu ısle ıstıgal edıyo ayıptır arkadaslar cuvaldızı bırazda kendımıze saplayalım dını ımanı bole seylere alet ederek sadece kendımızı kandırıyoz cok ayıp unutmayalımıkı hepımızın ya kendı ya cenazesı bu koye gelıyo bıraz ınsaf ben ıyı yapmıslar demıyom ama bende tahtakalede sıdı satıyom ıstersenız kımın ne yaptıgını yazalım ama buda bıze yakısmaz onun ıcın ne olursa olsun ınsan olanın basına her ıs gelır gecmıs olsun bununla allaha emenet olun akraba

akraba-30.08.2008 

simdi sevgili arkadaslar sevgili akrabalar önce bır seyı scıklıga kavusturalım bu sıteye emegı gecen her nekadar sahsen tanımasakta bır yunus uzun ahmet emekcı kardeslerımız var ınternet demek bugun 172 ılkeden aynı anda gorunen okunan bır seydır ya adamlar sıte kurmus caga ayak uydurak dıye ama koyumuzun adamı burayı dedıkodu kahvesıne cevırmıs sanmayınkı bu yazdıklarımızı sadece bızım koyün adamı okur goruru malesef dunya okuyo goruyo ınsanların haber alma ozgurlügü vardır yorumlarınızı sevıyelı yapın dıger ınsanlar halkımızın nasıl oldugunu ogrensın nedenı ıse bukoyun adamının cektıgını bılen bırıyım cenebı All hebımıze yardım etsın arkadaslar ınsan olanın basına her ıs gelır ama bunlardan ders almak onemlıdır bunlardan zevk almak ınsanlıgada yakısmaz adamlıgada bunları ıyı dusunelım arkadaslar hepınız allaha emenet olun

dısardan kızılörenli-29.08.2008 

hayat öyle bir şeyki zaman nın insanı nereye sürükleyecegi nereye götürecegi belli olmuyor bu zaman diliminı sadece bizleri yaratan bizlere insanlara hayvanlara kuslara dogaya can veren yüce cenebı Allah bılır ben kızılörenden kımseyı tanımam sadece bu kardeslerımızı tanırım ben bu yorumların hepsını okudum ve sadece sunu gordum bu kızılören halkı kendı köyünden birinin basına bıe sey geldıgı zanman sevınıen bır mılletmıs buna sadece uzuldum cunku bu arkadaslar bana ve benım gıbı bır suru ınsana köyünün insanlarının hamallık kacakcılık ıscılık yaparak bır yere geldıgını anlatmıstı ama yanlısmıs ben buna kanat getırdım yazık dıyorum feyyaz benden bır sey rıca etmıstı karadagın bır ısını halletmıstım ben ama kaske yapmasaymıstım ama bosver arkadaslar ben sadece bır sey soyleyım düsmez kalkmaz bır Allahtır bunları göz önüne alarak yazın

mukadderkücük istanbul-29.08.2008 

karadagındamı sahtesını yaptınız tahtakalelıler naylon karadaglı

kocaoglan-25.08.2008 

seninle sorunu olan zamanı gelince heabını sorar cenab ı allah....tekrar saneye ne zaman da çıkacagınıza karşı bahis oynadık yakın akrabalarla kızılörenlilerle....

ilk yorum yazan gerçek karadağ lı-24.08.2008 

feyyaz ve uğur kardeşler inşallah sizler topluma bu itirafınızdan dolayı topluma örnek olursunuz başta yaptığınız yanlış bir işmiş ama hatasını anlayan en büyük erdemdir herkez sizler gibi olsa memleketi syup doğmamış yetimin öksüzün hakkını yiyenler memlekette saygı hürmet görüyor sizlere geçmiş olsun diyor bundan sonraki hayatınızda başarılar diler

BBP İNCESU İLÇE BŞK MUSTAFA EMEKÇİ-22.08.2008 

karadag senı köyün imamı yapalım

karadag-20.08.2008 

bu özcan rumuzlu arkadas cok kurtlar vadisi seyredıyo

özcan-20.08.2008 

buraya yorum yazan arkadaslardan bazıları fazla hayal kururuyo ınsan bır gecmıs olsun der akraba daha dune kadar neyse bosver kardesım feyyaz gecmıs olsun

apdullah uzun-20.08.2008 

bole acılar ınsanları kaynastırır gecmıs olsun

duman-20.08.2008 

agzı olan konusur arkadaslar dın ahlak dersı verıyo ıstanbulda yuzleselım bırazda benmı anlatıyım anlayana

tosun-20.08.2008 

köklüdağ kardeşler bir hata yapmıştır ve bunun farkına varmıştır..olmasaydı iyi olurdu ama olmuş... geçmiş olsun...hiç birimiz masum değiliz..hangi biriniz çıkıpta arkadaş ben böyle böyle yaptım yaptım ama pişmanım dedi...feyyaz ve uğur kardeşime geçmiş olsun diliyorum..hani bir söz vardı ''inciltilsende incitme'' hayatta başarılar diliyorum...

A.EMİR&GÖKHAN YAPRAK mersin-17.08.2008 

yaklasık 6 senedır kızılörenlı olupta malcılık yapan herkese yardımcı oldular mallarını caldırmadılar allah razı olsun gecmıs olsun

dokızpınardan memılı-16.08.2008 

kasımlerde cok yardımcı oldunuz hakkımızı kımseye yedırmedınız allah razı olsun

ötebeten-16.08.2008 

evet bunlardı galıba koylu mal kestırmeye gıdınce yardımcı olan gecmıs olsun cok koyluye ıyılık yaptınız allah razı olsun gecmıs olsun

ötebeten-16.08.2008 

gec mıs olsun arkadas cıkıp anlatmakta bır sey

velı-16.08.2008 

arkadaslar bu köyden kacakcıda cıktı doktorda esnefta hamalda bes parmagımızın besıde bır degıl allah herkese helelını versın demek dururken hakarete gerek yok sonucta o koylumuz akrabamız

doktor-16.08.2008 

1 2  3  4  5 
  Şimdi Sarıgöl'e ulaşım daha kolay!
  Sosyal tesislerde iftar başlıyor
  Kızılören Futbol Turnuvası soan erdi
  Kızılören-Şeyşaban yolu açılıyor
16.04.2024 Salı