Haber Anasayfa - Editör Girişi
En Çok Okunan Haberler(2012)
Turnuva Haberleri (Yenilendi) - (21.03.2013) 39090
İncesu'da seçim çalışmaları - (4.11.2013) 25679
Kızılören Futbol Turnuvası soan erdi - (6.05.2016) 18152
Seçim sonuçları ! - (30.03.2014) 16596
Canlı yayın başladı ! - (29.06.2013) 16155
2012 Yılında Askere Gidecekelerin Listesi - (7.02.2012) 15445
Uzungöl piknik şöleni yapıldı. - (9.07.2012) 15130
Üniversiteliler buluşması gerçekleştirildi - (2.02.2015) 14873
Kızılören'de korkunç cinayet - (13.10.2014) 14416
Kayseri Kızılörenliler Derneği'nden Yol Açıklaması - (28.11.2013) 14154

En Beğenilen Haberler(2012)
Dernek'ten Özhaseki'ye ziyaret - (25.04.2014) 9
Kayseri Kızılörenliler Derneği'nden Yol Açıklaması - (28.11.2013) 8
Dernek Yönetimi belli oldu - (25.06.2012) 8
Uzungöl piknik şöleni yapıldı. - (9.07.2012) 8
Kayseri Derneği Plaket Dağıttı - (18.07.2012) 8
Bir hemşerimiz daha profesör oldu - (29.11.2012) 8
Gölünbaşı'na sıcak asfalt yapıldı - (2.12.2012) 8
Aydın Uzun doçent oldu - (8.12.2012) 8
Yoğun kar yağışı devam ediyor (Güncellendi) - (9.01.2013) 8
Kızılörenli firma Flash Haber'de - (11.03.2013) 8
Yol tamamlanmak üzere - (1.11.2013) 8
Özhaseki Kızılören'de yol açılışı yaptı - (21.02.2014) 8
Bursların ilk taksidi ödendi - (4.11.2014) 8
İstanbul Kızılörenliler Derneği 2500 ağaç dikti - (2.12.2014) 8
Hüseyin Kulaç'tan örnek davranış - (13.02.2015) 8
Hain saldırıda bir hemşerimiz şehit oldu - (20.07.2015) 8
İki kişi sobadan zehirlendi - (20.02.2015) 8
Burs başvuruları başladı ! - (10.08.2015) 8
Salih Güdelek Milletvekili adayı oldu - (6.09.2015) 8
Erciyese kar yağdı - (26.10.2015) 8
Kızılören'de Soygun - (24.02.2016) 8
Kızılören Futbol Turnuvası soan erdi - (6.05.2016) 8

En çok okunan Haberler
2013 - 2012 - 2011 - 2010
2009 - 2008 - 2007 - 2006
2005 - 2004 - 2003 - 2002
:: Kasabaya yağmur, yükseklere kar yağdı
Mart ile Nisan ayında Kızılören ve çevresinde yaşanan kuraklığın ardından birkaç gündür bölgede yağışlı hava etkili olmaya başladı. Özellikle bugün etkili yağış kaydedildi. Kasabamıza yağan aşırı yağış kısa sürede sele dönüştü. Özellikle ana caddeler sel sularına teslim oldu. Kanalizasyon ve su şebekesi yenileme çalışmaları nedeniyle kazılan yollar sel sularıyla açıldı.
Yağışla birlikte hava sıcaklıklarında önemli düşüşler yaşanırken Göğdağ, Kepez gibi yüksek kesimlere kar yağdığı görüldü. Hatırlanacağı gibi geçtiğimiz günlerde kuraklık nedeni ile Kızılören ve Ötebatan mahallesinde ayrı, ayrı yağmur duası yapılmıştı.
Daha önce yaylalara göç etmiş olan hemşerilerimiz aşırı yağış ve soğuk karşısında zor anlar yaşıyorlar.
Kayseri ve çevresinde önümüzdeki günlerde hava sıcaklıklarının daha da düşeceği bazı bölgesel TV kanallarının hava tahmin raporlarında yer aldı.
(Resimler için Ahmet Emekçi'ye teşekkürler)

8.05.2008
Bu haber 9559 kez okundu.

Yorum Ekleme Alanı
İsminiz :

YORUMLAR (Bu habere 75 adet yorum yazıldı)
devamı gelsin inşallah

-19.05.2008 

Bu sayede de barajlarımız doluyor bi yandan da iyi oluyor aslında

Furkan şahin-18.05.2008 

asfalt düzgün olsa hiç bişey olmaz sorun asfaltta girintili çıkıntılı.adam akıllı bi asfaltımız bile yok.

-18.05.2008 

asıl yorum yazılması gereken koray ve şiiridir. ama kimse onu görmüyor. çoğu da o şiiri okuma zahmetinde bulunmamıştır..evet o şiir koray a ait değildir ama bulup siteye koyan odur onun için tebrik ederim kendisini

mükremin kaplan-14.05.2008 

anti,seni eleştirmekle seni yüceltmiş oluyoruz farkındayım.ancak "sen böyle değildin sonradan bozuldun" ,yoksa ulusalcı sahte demokratlara mı takıldın?yoksa chp zihniyetinin temsilcileri mi çeldi aklını? yoksa sen ate arkadaşlarının kurbanı mı oldun?yoksa sen kimlik bunalımı mı yaşıyorsun?yoksa sen ,leninin,stalinin,kastronun ataların olduğunu mu sanıyorsun?yoksa sen nazım hikmet şiirlerinin etkisinde mi kaldın?yoksa sen doğanın kanunları savsatasını sık sık kullanmaktan mı bu hale geldin? sebep her neyse yol yakınken aslına dön.bak anan baban çok üzülüyor bu haline.

m.tiger-14.05.2008 

nwe olur bana haber edin kötüyurdada yagmur yagdımı. seller aktımı. toprak suya kandımı. çiçekler açtımı. ekinler ne oldu. kötüyurdun yolları bozuldumu. ot bolmu sıgırlar doyormu. peynir zamanı geldimi.

YILMAZ KORKMAZ 05365616238-13.05.2008 

mevla gökten rahmetini yerden bereketini eksik etmesin ...herşeyin hayırlısı..

a.bayer-12.05.2008 

İYİ ÇOK GÜZEL OLDU

kadir kızıltepe-12.05.2008 

ALLAHU tealanın hazinesi de bol rahmeti de bul dua ettik kabul oldu yağmur yagdı bi dua daha edelim anti arkadaşımızada ALLAH hidayet nasip eylesin ç irkin sözler bize yakışmaz kendisi bilmiyerek bi cahillik yapmış tır

GÜLLÜ 38-11.05.2008 

anti depresan halen dalga geciyor duayla..bir gün basına bi iş gelirse görür noktayı.ünvtede okumayla kendini ne sanıyor.sen nasıl adamsın anti kendini kendi gözünde büyütme ok ciğerim.

adanali-11.05.2008 

Allah'tan gelen buguzel yagmur memleketımızı guzellıstırecektır ama bazı köylulerımız yagmurdan sıkayetcı o zaman kardaşım yağmur duasınada cıkmayın bu yagmurlar ekmıs oldunuz mahsüllere can katacak bunu unutmayınız cunku topraklarımızın ve mahsullerımızın bu yagmura ıhtıyacı war unutmayın sımdıden sıze hayırlı hasatlar dılerım

adanadan yusuf yilmaz ve hamit sütçü-11.05.2008 

yagmur duası kabül olunca ilçemiz kuraklıktan kurtuldu resimler için ahmet emekçiye teşeşekürler

ramazan karakaş-11.05.2008 

ALLAH ım rahmetini hiç kesmesin bir kaç ... yüzünden biraz alaylı yazanlar dikkat edin size dünya gözü ile ne gösterir ALLAH bilir adananın fellahi olmayın biraz da ha insancıl olalım

ömerfaruk-11.05.2008 

deprasyoncu senin gibi köyde de var bir kaç.... kızılörenin kısmetini kurutacaklar ALLAH ıslah etsin yada,,,kendi bilir gündem için de yazsan sana yazık.

ömerfaruk-11.05.2008 

ALLAH bol bereket versin,İNŞALLAH kuraklık yaşanmıaz...

ağla ağla göz bebeğim(ADANA GÜZELİ)-11.05.2008 

adana içinde kar duası yapak yaw belki Allah kısmet ederde bizde dünya gözüyle görürük

adana çirkini-11.05.2008 

bereket bereket bereket allah bol bereket versin.

mazlum-10.05.2008 

Melekler sağnak sağnak gülümser maveradan Gümüş ibrik taşıyan zümrüt gagalı kuşlar Mutluluk nağmeleri işitirler Hiradan Bir devrim korkusuyla halkalanır yokuşlar Bir bebeğin secdeye uzanırken elleri Paramparça, ateşler sahinin hayalleri

necoxgfb@hotmail.com-10.05.2008 

allah ın rahmetı uzerinıze olsun...BAZI INSANLAR ADINI YAZMAKTAN NEDEN CEKINIYOR KODLU KODLU

BENDE MUROOO-10.05.2008 

mızrak sende bir antiymişin fazla söze gerek yok

sürgün-10.05.2008 

antimisin neysin senkendini cok akıllı sanıyorsun

sürgün-10.05.2008 

sinek küçüktür ama çok mide bulandırır biliyorsunuz.antide aynı şekilde küçük ama sitenın konusunu bozuyor.anti sadece sana yakışanı yap. GENDİN GİBİ OL GUZU.SİNEK NEYİM OLMA

-10.05.2008 

şükürler olsun...yoksa felaket tellalcıları çoğalacaktı...

A.EMİR YAPRAK-10.05.2008 

HAYIRLI OLSUN DEMEKKİ YAĞMUR DUALARI KABÜL OLMUŞ.

MAHMUT BUĞDAYCI-10.05.2008 

ANTİ, sen kimsin ne ayaksın bilmem ama yol yakınken derhal özür dile. maksadı haddim olmayarak aştım kusura bakmayın de. bu sözlerin insanların dini hassasiyetleriyle doğrudan alay etmektir bilesin. ayrıca "gözlemci"nin bu tck nın falan maddesine göre suçtur, bir yıl ceza falan hikaye.. sen bilmiyorsun, bu ülkede dine ve dini değerlere hakaret etmek suç değil, suç olmak bir yana sana aydın,demokrat,çağdaş,ilerici gibi sıfatlar vermek suretiyle ödül bile verebilirler.tv lerde izlemiyormusunuz her gün binlerce kez dinimize ve onun değerlerine küfür edildiğini. kim ne ceza aldı bugüne kadar söyleyin.

REALİST-10.05.2008 

yağmur duasına niye çıkıyorsunuz allah yağdırırsa yağdırır

-10.05.2008 

allahım bereketi ve rahmeti daha çok versın

tuncel-38windowslive.com-10.05.2008 

mızrak sen arapların yağmur için dua ettiğini ne biliyorsun da konuşuyorsun madem konu hakkında bilgi sahibisen bildiklerini yazda herkes öğrensin bilgi sahibi olsun.

yakup-10.05.2008 

eyi yaw yağmır eyı olur güzün ağanla bostana geddıydık o zamnda yığın yağdıydı

erhan-9.05.2008 

Yağmur

Vareden'in adıyla insanlığa inen Nur
Bir gece yansıyınca kente Sibir dağından
Toprağı kirlerinden arındırır bir Yağmur
Kutlu bir zaferdir bu ebabil dudağından
Rahmet vadilerinden boşanır ab-ı hayat
En müstesna doğuşa hamiledir kainat

Yıllardır boz bulanık suları yudumladım
Bir pelikan hüznüyle yürüdüm kumsalları
Yağmur, seni bekleyen bir taş da ben olsaydım
Hasretin alev alev içime bir an düştü
Değişti hayel köşküm, gözümde viran düştü
Sonsuzluk çiçeklerle donandı yüreğimde
Yağmalanmış ruhuma yeni bir devran düştü

İhtiyar cübbesinden kan süzülür Nebi'nin
Gökyüzü dalgalanır ipekten kanatlarla
Mehtabını düşlerken o mühür sahibinin
Sarsılır Ebu Kubeys kovulmuş feryatlarla
Evlerin arasına dikilir yesil bayrak
Yeryüzü avaredir, yapayalnız ve kurak

Zaman, ayaklarımda tükendi adım adım
Heyûla, bir ağ gibi ördü rüyalarımı
Çölde seni özleyen bir kuş da ben olsaydim

Yağmur, gülsenimize sensiz, baldiran düştü
Düşmanlik içimizde; dostluklar yaban düştü
Yenilgi, ilmek ilmek düğümlendi tarihe
Her sayfaya talihsiz binlerce kurban düştü

Bir güzide mektuptur, çağlarin ötesinden
Ulaşır intizarın yaldızlı sabahına
Yayılır o en büyük mustu, pazartesinden
Beyazlik dokunmuştur gecenin siyahina
Susuzluktan dudağı çatlayan gönüllerin
Sükutu yar, sevinci dualar kadar derin

Çaresiz bir takvimden yalnızlığa gün saydım
Bir cezir yaşadım ki, yaşanmamiş, mazide
Dokunduğun küçük bir nakış da ben olsaydim

Sensiz, kaldırımlara nice güzel can düştü
Yarılan göğsümüzden umutlar bican düştü
Yağmur, kaybettik bütün hazinesini ceddin
En son, avucumuzdan inci ve mercan düştü

Melekler sağnak sağnak gülümser maveradan
Gümüş ibrik taşıyan zümrüt gagalı kuşlar
Mutluluk nağmeleri işitirler Hiradan
Bir devrim korkusuyla halkalanır yokuşlar
Bir bebeğin secdeye uzanırken elleri
Paramparça, ateşler sahinin hayalleri

Keşke bir gölge kadar yakınında dursaydım
O mücella çehreni izleseydim ebedi
Sana sırılsıklam bir bakış da ben olsaydım

Sarardı yeşil yaprak; dal koptu; fidan düştü
Baykuşa çifte yalı; bülbüle zindan düştü
Katil sinekler deldi hicabın perdesini
İstiklal boşluğunda arılar nadan düştü

Dolaşan ben olsaydım Save'nin damarında
Tablosunu yapardim yıkılan her kulenin
Ebedi aşka giden esrarlı yollarında
Senden bir kıvılcımın, süreyya bir şulenin
Tarasaydım bengisu fışkıran kakülünü
On asırlık ocağın savururdum külünü

Bazen kendine aşık deli bir fırtınaydım
Fırtınalar önünde bazen bir kuru yaprak
Uğrunda koparılan bir baş da ben olsaydım

Sensizlik depremiyle hancı düştü; han düştü
Mazluma sürgün evi; zalime cihan düştü
Sana meftun ve hayran, sana ram olanlara
Bir bela tünelinde ağır imtihan düştü

Badiye yaylasında koklasaydım izini
Kefenimi biçseydi Ebva'da esen rüzgar
Seninle yıkasaydım acılar dehlizini
Ne kaderi suçlamak kalırdı ne intihar
Üstüne pırıl pırıl damladığın bir kaya
Bir hurma çekirdeği tercihimdir dünyaya
Suskunluğa dönüştü sokaklarda feryadım
Tereddüt oymak oymak kemirdi gururumu
Bahira'dan süzülen bir yaş da ben olsaydım

Haritanın en beyaz noktasına kan düştü
Kırıldı adaletin kılıcı; kalkan düştü
Mahkumlar yargılıyor; hakimler mahkum şimdi
Hakların temeline sanki bir volkan düştü

Firakınla kavrulur çölde kum taneleri
Ahuların içinde sevdan akkor gibidir
Erdemin, bereketin doldurur haneleri
Sensiz hayat toprağın sırtında ur gibidir
Şemsiyesi altında yürürsün bulutların
Sensiz, yükü zehirdir en güzel imbatların

Devlerin esrarını aynalara sorsaydım
Çözülürdü zihnimde buzlanmış düşünceler
Okşadığın bir parça kumaş da ben olsaydım

Sensiz, tutunduğumuz dallardan yılan düştü
İlkin karardı yollar, sonra heyelan düştü
Güvenilen dağlara kar yağdi birer birer
Sensizlik diyarından püsküllü yalan düştü

Yağmur, duysam içimin göklerinden sesini
Yağarsın; taşlar bile yemyeşil filizlenir
Yıldırımlar parçalar çirkefin gövdesini
Sel gider ve zulmetin çöplüğü temizlenir
Yağmur, bir gün kurtulup çağın kundaklarından
Alsam, ölümsüzlüğü billur dudaklarından

Madeni arzuların ardında seyre daldım
Küflü bir manzaranın çürüyen güllerini
Senin için görülen bir düş de ben olsaydim

Şehirler kabus dolu; köylere duman düştü
Tersine döndü her şey sanki; asuman düştü
Kırık bir kayık kaldı elimizde, hayali
Hazindir ki; dertleri asmaya umman düştü

Ayrılığın bağrımda büyüyen bir yaradır
Seni hissetmeyen kalp, kapısız zindan olur
Sensiz doğrular eğri; beyaz bile karadır
Sesini duymayanlar girdabında boğulur
Ana rahminde ölür sensizlikten bir cenin
Şaşkınlığa açılır gözleri, görmeyenin

Saatlerin ardında hep kendimi aradim
Bir melal zincirine takıldı parmaklarım
Yeryüzünde seni bir görmüş de ben olsaydım

Sensiz, ufuklarıma yalancı bir tan düştü
Sensiz kıtalar boyu uzayan vatan düştü
Bir kölelik ruhuna mahkum olunca gönül
Yüzyıllardır dorukta bekleyen sultan düştü

Ay gibisin; güneşler parlıyor gözlerinde
Senin tutkunla mecnun geziyor güneş ve ay
Her damla bir yıldızı süslüyor göklerinde
Sümeyra'yı arıyor her damlada bir saray
Tohumlar ve iklimler senindir; mevsim senin
Mekanın fırçasında solmayan resim senin

Yağmur, birgün elimi ellerinde bulsaydım
Güzellik şahikası gülümserdi yüzüme
Senin visalinle bir gülmüş de ben olsaydım

Tavanı çöktü aşkın; duvarlar üryan düştü
Toplumun gündemine koyu bir isyan düştü
İniltiler geliyor doğudan ve batıdan
Sensizlikten bozulan dengeye ziyan düştü

Islaklığı sanadır ahımın, efgahımın
İçimde hicranınla tutuşuyor nağmeler
Sendendir eskimeyen cevheri efkarımın
Nazarın ok misali karanlıkları deler
Bu değirmen seninle dönüyor; ahenk senin
Renkleri birbirinden ayıran mihenk senin

Bir hüzün ülkesine gömülüp kaldı adım
Kapanıyor yüzüme aralanan kapılar
Sana hicret eden bir Kureyş de ben olsaydım

Yağmur, sayrılığıma seninle derman düştü
Beynimin merkezine ölümsüz ferman düştü
Silindi hayalimden bütün efsunu ömrün
Bir dönüm noktasında aklıma Rahman düştü

Nefsinle yeniden çizilecek desenler
Çehreler yepyeni bir degişim geçirecek
Aydınlığa nurunla kavuşacak mahzenler
Anneler çocuklara hep seni içirecek
Yağmur, seninle biter susuzluğu evrenin
Sana mü'mindir sema; sana muhtaçtır zemin

Damar damar seninle, hep seninle dolsaydım
Batılı yıkmak için kuşandığın kılıcın
Kabzasında bir dirhem gümüş de ben olsaydım

Kardeşler arasında heyhat, su-i zan düştü
Zedelendi sağduyu; körleşen iz'an düştü
Şarrkısıyla yaşadık yıllar yılı baharın
İnsanlık bahçemize sensizlik hazan düştü
Yağmur, seni bekleyen bir taş da ben olsaydım
Çölde seni özleyen bir kuş da ben olsaydım
Dokunduğun küçük bir nakiş da ben olsaydım
Sana sırılsıklam bir bakiş da ben olsaydım
Uğrunda koparılan bir baş da ben olsaydım
Bahira'dan süzülen bir yaş da ben olsaydım
Okşadığın bir parça kumaş da ben olsaydım
Senin için görülen bir düş de ben olsaydım
Yeryüzünde seni bir görmüş de ben olsaydım
Senin visalinle bir gülmüş de ben olsaydım
Sana hicret eden bir Kureyş de ben olsaydım
Damar damar seninle, hep seninle dolsaydım
Batılı yıkmak için kuşandığın kılıcın
Kabzasında bir dirhem gümüş de ben olsaydım..

(Nurullah Genç.)

koray-9.05.2008 

1 2  3 
  Şimdi Sarıgöl'e ulaşım daha kolay!
  Sosyal tesislerde iftar başlıyor
  Kızılören Futbol Turnuvası soan erdi
  Kızılören-Şeyşaban yolu açılıyor
20.04.2024 Cumartesi